17 Mayıs 2012 Perşembe

kendi kendime


kendi kendimi tartmaya kalkışınca, kantarın topuzu kaçıyordu hep. bu yüzden de işin içinden çıkamamıştım ve kendi kendimin sağlamasını başka bir şekilde yapabileceğimi düşünmüştüm. iyiden iyiye buna inanmaya çalıştım, bunun için uğraş verdim. ama yine başa döndüm işte. yine her şeyin sorumlusuyum ve hiçbir mazeret bulamıyorum.

3 yorum:

bilge dedi ki...

hiçbir şey bilmeden, körlemesine yorum yapıcam.

belki de mazeret bulman gerekmiyordur illa. en başa dönmemişsindir, eminim ders alarak ilerlemişsindir.

her şeyin sorumlusu olmaya gelince, bunu taşıyabilirsen çok şey öğretir. telafinin yolunu gösterir hatta. sorumlusu olduğun şeylerin okumasını iyi yapmak suretiyle elbette.

iyi şanslar, çünkü bazen de şansa ihtiyacı olur insanın, düşünmek ve eyleme geçmenin yetersi kaldığı zamanlarda.

alter ego dedi ki...

körlemesine yorum neyse artık. nasıl içinden geçiyorsa öyle yaz bilgecim es geçme yani :)

ders almasına alıyorum ve hiçbir şeyi ders alma açısından boş değerlendirmem zaten. bu konuda iyi olduğumu söylebilirim.

diğer yandan sorumlusu olduğum şeylerin okumasında da iyi kötü muhakeme yapabiliyorumdur herhalde.

bu tür şeylerde yeterli olabiliyorum.

fakat benim sıkıntım da bu ve bunun gibi şeylerden açığa çıkıyor ya işte. birçok şeye fazlasıyla pragmatik mi yaklaşıyorum diye düşünmeden edemiyorum.

şans her neyse sanırım ihtiyaç var ona

çok teşekkürler :)

bilge dedi ki...

"körlemesine" kelimesini konuşurken çok kullanırım ben. şimdi sen diyince fark ettim de pek bi anlamı yokmuş cidden. bağlam hakkında doğru dürüst bir şey bilmeden konuşucam demeye çalıştım yani :)

pragmatizm konusunu da bilemedim ama bazen de içinden geldiği gibi davranmak gerekiyor olabilir. (burada çok sabah programcısı hatun tadındayım ahah :)

şu lanet okul dönemi bir bitseydi de, hiçbir şeyi es geçmek zorunda kalmadan blogda bol bol vakit geçirebilseydim artık. o günler de gelecek.

gevezelik ettim, gittim.