raflar arasında gezdikten sonra topladığım kitapları getirdim önüne koydum. o da kitapların arkasındaki etiketlere şöylece bir bakıp ne kadar tuttuğunu hesapladı.
kitapçı: ... lira
ben: yuh! o kadar değil bir kere, ben ne kadar olduğunu biliyorum.
kitapçı: tamam bu kadar.
ben: arkadaş bu nasıl bir matematik, nasıl mühendis oldun sen.
kitapçı: ya karıştırma işte bu kadar.
ben: (bir yandan parayı uzatarak) bu sefer olmaz abla. ne kadar ettiğini biliyorum ve bu kadar indirim de olmaz. insaf et ya.
kitapçı: olum benden iyi mi bilcen ne kadar ettiğini. ben ne diyorsam o.
ben: hayatta kurtarmaz. en azından ... lira olsun; hem düz olsun, hem orta yolu bulalım.
kitapçı: olmaz. 5 kuruş yukarı çıkmam.
ben: ben de 5 kuruş eksik vermem arkadaş. bu ne ya her sefer aynı muhabbet.
kitapçı: maksat ayağın alışsın.
ben: yuh! ayağım mı alışsın? bu dükkan açıldığı günden beri (8 yıldır) gelip gidiyorum da hala ayak mı alıştırıyorsun.
kitapçı: (bir yandan para üstünü uzatarak) al işte uzatma.
ben: (parayı almamaya çalışarak) olmaz ablacım ya bu sefer olmasın bari. böyle yaparsan bir daha senden kitap almam.
kitapçı: böyle yaparsan asıl ben sana kitap satmam.
sonuç olarak o kazandı ve para üstünü aldım :(
indirim yaptığı için satıcının memnun, alıcının ise üzgün oldu bir alışveriş oldu. ticaretin bittiği an diyebiliriz tabi buna.
9 yorum:
hmm, yakin olsa da gitsek oraya dedim. :)
sevgi ile,
luna.
yakın olsaydın seni tanıştırabilirdim.
iyi bir okuyucuya benziyorsun, yağlı müşteri olurdun tahminimce :)
istanbul civarlarindaysa, neden olmasin. dondugumde degerlendirilebilir :)
'yagli musteri' -hmmm :))) peki bakalim. :)
sevgiler,
luna.
yanlış anlaşılma olmasın;
yağlı müşteriden kastım parası bol olan anlamında değil, bol kitap okuyan müşteri anlamındaydı. tabi kötü bir deyim olmuş, pek uymadığını fark ettim şimdi ben de :)
Selam, şanslı çocuksun vesselam, kitap ederleri düşünülünce...
:) istanbul'a döndüğümde yapılacaklar listeme 'bu kitapçıya mutlaka bi uğra' yazıyorum, adını yerini bilmiyorum ama hallolur bu detaylar sanırım. ^^
sevgi ile,
luna.
maalesef istanbul'da değil luna. izmir'de.
ama bi dakka ya neden maalesef oluyomuş ki? iyiki de istanbul'da değil :)
sevgiler.
maalesef iyi olmuş aslında oraya yahu. izmir'e yolum düşerse diyeceğim ama hiç düşecek istikamette değil :) tüh keşke istanbul'da olsaymış. hiç tersine pazarlık yapmamıştım, eğlenceli olurdu. ^^
sevgiler,
luna.
Biz yanlış kitapçıların semtlerine gidiyormuşuz demek ki bunca zamandır. Nedense hep tam tersi bir şekilde pazarlık yaptım ben. Bu kitapçı neredeymiş?
Yorum Gönder