opeth etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
opeth etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ekim 2012 Pazartesi

opeth - the drapery falls

opeth'in bazı parçaları bir takıldı mı günlerce hatta bazen haftalarca takılıyor. grubu o kadar çok dinlemiş ve parçalarını hatim etmiş olduğum halde ara sıra böylesi takılıyor oluşum garip. zira genel olarak çok dinlediğim parçalar tükenirler ve onları tekrar dinleyemem. neyse, bu aralar da drapery falls fena halde sardı.

orijinal


efsanevi lamentations dvd'sinden


bu da yeni opeth kadrosu ile

3 Temmuz 2012 Salı

opeth - a fair judgement

orijinali elbette daha iyi, hele ki böylesi güçlü bir parça için;


efsane lamentations konserinden;

bu parça ara ara beni yakalayıp kendine esir ediyor. 
çocukluğumdan beri usanmadan dinleyebildiğim ender parçalardan.
ayrıca inişleri çıkışlarını açısından yüksek sesle dinlenmesi daha makbul.


sözler;
Losing sleep, in too deep
Fading sun, what have I done
Came so close to what I need most
Nothing left here
Cut the ties, uncover disguise
Left behind all intertwined
Lost control, moved out of the role now
Nothing's left here
Leave it be
It was meant for me
Soul sacrifice
Forgot the advice
Lost track of time
In a flurry of smoke
Waiting anxiety
For a fair judgement deserved
-----------------------------------------------------
uykuyu kaybederek,çok derinlere
güneşi soldurarak ne yaptım ben
en çok istediğim gibi yanıma gel
burada birşey kalmadı
bağları kes,gizliliğin örtüsünü kaldır
bütün sarılanları geride bırak
kontrolu kaybettim,rolun dışına çıkma zamanı
burada birşey kalmadı
olduğu gibi bırak
bana söylendi
ruhun kurban edilişi
önerileri unuttum
zamanın izini kaybettim
bir duman esintisinde
heyecanla bekleyerek
dürüst bir yargılanmayı hakettim

5 Ekim 2011 Çarşamba

martin lopez

Opeth'in Heritage albümünü dinlerken Martin Lopezi andığımdan bahsetmiştim geçenki yazımda.
Opeth'in eski albümlerini dinledim ve akabinde kendisini tekrar anınca internetten birkaç videosuna bakayım dedim. Hoş gerçi bu videolar hep yayınladıkları dvd'den parçalar öyle özel bir şey yok yani.

Deliverance outro (live)

Deliverance outro (orijinal)

Deliverance outro stüdyo;Bağlantı
Delivrance'den bir kesit;

By the pain i see in others'dan kesit;

Ghost of Perdition'dan kesit;

Closure (live)



Başlıkla alakasız olacak ama bir de son zamanlar pek beğenerek dinlediğim Ephrat grubunun davulla ilgili bir videosuna denk geldim. Yetenekli bir davulcu bu arkadaş da. Zaten kendisi asıl Blackfield grubunda çalıyor, bu albüm için Ephrat'da da çalmış.

Ephrat - Blocked bir kesit;

25 Eylül 2011 Pazar

opeth - heritage


Opeth’in gittikçe progressive müziğe kayışının son noktası sanırım bu albüm. Birlikte çıkan Deliverance ve Damnation albümleri Opeth dinleyicisini ikiye ayırdı adeta; Deliverance'çiler ve Damnation'cılar olarak. Ben iki albümü de çok beğenmiştim, böylesi iki farklı müziği bir arada yapabilen Opeth’e hayranlığım bir kat daha artmıştı. Bu albümlerden sonra da bu mukayese devam etti aslında. Yaptıkları albümler biraz Deliverance biraz Damnation havası hatta bir parçada ondan bir parçada bundan şekilde ayrıma tabi tutuldu dinleyiciler tarafından. 
 
Yıl 2011 oldu ve Opeth Heritage albümünü çıkardı. Şimdi yorumlara bakıyorum da “Damnation'cılar sevindi hadi” şeklinde hala bir ayrımdır gidiyor. Ben çok alakasız buldum. Bu albüm bambaşka bir albüm zira. Progressive teması tamamen değişmiş, kendine has yeni bir yol açmışlar. Bunda grup elemanlarının hemen hemen tamamının değişmiş olmasının da etkisi olduğunu düşünüyorum. Ama özünde Opeth hala Opeth çünkü Mikael Akerfeldt var, prodüksiyon, mix, mastering gibi işlerde hala Steven Wilson'ın katkısı devam ediyor.


Fakat eksiklik de var maalesef. En sevdiğim davulculardan birisiydi Martin Lopez. Bu albümde olsaydı yine harikalar yaratırdı eminim ki. Hep arayacağım sanırım onu. Ama her ne kadar grup elemanları değişmiş de olsa müziğin beyini, yani Mikael hala üretiyor ve biz dinlemeye devam ediyoruz. İki gündür sadece bu albümü dinliyorum. Yıllarca dinleyecek bir albüme daha kavuştum sanırım.

Tracklist;

01. heritage
02. the devil's orchard
03. i feel the dark
04. slither
05. nepenthe
06. haxprocess
07. famine
08. the lines in my hand
09. folklore
10. marrow of the earth

The Devil's Orchard





27 Ağustos 2011 Cumartesi

bir müzik dehası; steven wilson

Bir insan bu kadar mı yetenekli olur. Neye elini atsa bu kadar mı harikalar yaratır.

Kendisiyle Opeth hayranı olduğum günlerde tanışmıştım. Opeth'in birlikte çıkarttığı Damnation ve Deliverence albümlerinin prodüktörlüğünü yapmış ve bu albümlerin bazı şarkılarında klavye çalmıştır. Tabi ben prodüktörlüğünü yaptığını bilmiyordum o zamanlar sadece klavye çaldığını biliyordum. Kendisini ilk kez Opeth'in Lamentations dvd'sinde de sima olarak görmüştüm. Albümün kayıt esnasındaki görüntülerde hatırlıyorum da bir ara eline gitar alıp doğaçlama solo tarzı bir şeyler çalmıştı. Vay be demiştim Opeth'in klavyecisi bile gitar üstadı demiştim. Şimdi bunu düşününce utanıyorum aslında; Steven Wilson gibi bir insanı Opeth'in klavyecisi olarak tanımlamak çok komik geliyor zira. Daha sonra bir ara Opeth'in vokalisti Mikael Akerfelt'in bir röportajını okumuştum. Kendisi orada Steven'dan üstadım diye bahsediyordu adeta. Sayesinde albümlerin şahane olduğunu, kendisine çok şey borçlu olduğunu filan ifade ediyordu. Gerçekten de Opeth harika müzik yapan bir grup olmasına rağmen sound'u berbattı. Ama Damnation ve Deliverence albümlerinde öyle bir sıçrama yaptılar ki, diğer albümlerinin sound'u ile mukayese bile edilemez bir düzeye ulaştılar. Buradaki en büyük etmen Steven Wilson imiş bunu öğrenmiş oldum ve kendisini ilk o zaman araştırmaya başladım.

Öğrendim ki Steven Wilson'un Porcupine Tree isimli bir grubu varmış. Hemen albümlerini temin ettim. İlk başlarda Opeth’in o çok farklı gelen aksak geçişleri, inişli çıkışlı müziğinin kaynağının nereden geldiğini anlamış oldum. Zamanla bu grup öyle bir hayatıma girdi ki senelerce bıkmaksızın dinledim. Hala da severek dinlerim. Hele ki Anesthetize Dvd’si öyle bir konserdir ki kuşkusuz hayatımda dinlediğim en iyi konser diyebilirim. (Blogda da bu konserden birkaç parça paylaşmıştım) Bir konser kaydı bu kadar şahane olabilir ancak. Bir çok parçanın orijinal kaydı yerine bu konserdeki kaydını dinlerim yani o derece iyi. Bu konseri izleyince Opeth’in efsanevi konser kaydı olan Lamentations’da da kimin parmağı olduğunu anlıyor insan. Onda da aynı durum vardı ve bir çok parçayı orjinalinden ziyade bu konser kaydından dinlerdim.

Sonraları bir grup daha keşfettim. Çok fazla albümleri olmasa da çok hoş parçaları sahip bir gruptu. Blackfield ismindeki bu grubun vokalisti ne kadar da Porcupine Tree grubunun vokalistine benziyor yahu dememe kalmadan öğrendim ki vokalde Steven varmış. Güzel bir iş ve yine işin altından Steven çıkmıştı. İsrail'de konser vermesi için kendisine ulaşan Aviv Geffen isimli bir şahıs ile İsrail'deki konser sırasında tanıştıktan sonra bu grubu kurmuşlar. Daha sonra Steven’in hayatında önemli bir yeri olmuş İsrail’in. Bu ülkeden çok etkilenmiş ve ara ara burada yaşamış. Sonraki projelerinde de İsrail'li müzisyenlerin payı bir anda artıyor tabi bu dönemde.

Oprhaned Land grubunu ilk albümlerinden beri takip eder ve beğeni ile dinlerim. Fakat son albümleri The Never Ending Way of Orwarrior’u ilk dinlediğimde bu ne şahane sound yahu demiştim. Diğer albümlerine göre çağ atlamışlar resmen. Evet, bu albümün de prodüktörü artık malumumuz olduğu üzere Steven ağabeyimiz çıkmıştı.

Bu kadar tesadüfün üzerine artık yeter dedim ve bugünlerde kendisini etraflıca araştırmaya başladım. Ve öğrendim ki ben bunca şeye rağmen hakkında daha bir halt bilmiyormuşum. Kendisi solo albümler de yapıyormuş ve Porcupine Tree ve Blackfield haricinde; No-Man, Incredible Expanding Mindfuck, Bass Communion ve Continuum gibi proje gruplarına da sahipmiş. Önce solo albümleri ve proje grubu No-Man ile tekrar tekrar keşfediyorum kendisinin müzikal dehasını. Ayrıca yine prodüktörlüğünü yaptığı Ephrat isimli İsrailli bir grup da şu sıralar en çok dinlediklerimden. Zamanla tüm proje gruplarını dinlemekle kalmayıp, prodüktörlüğünü yaptığı tüm albümleri de dinlemeye niyetliyim. İnsana bir ömür yetecek proje üretmiş adeta. İyi ki varsın Steven. Seni ifade etmeye yetemez insan :)

Kendisinin yer aldığı projelerin bir listesi [ tam 369 sayfa :) ]; buradan bakabilirsiniz.

Projelerinden Seçkiler;

(Anesthetizie Konser Dvd'sinden)
Porcupine Tree - Anesthetizie
Porcupine Tree - Way Out of Here

Blackfield - Pain (Live)
Blackfield - Some Day

Opeth - Deliverence
Opeth - Closure
Orphaned Land - Sapari
Ephrat - Haze