29 Aralık 2011 Perşembe

bir yol-culuk hikayesi

Neresinden baksa bir yolculuk. Bir yolun değil, bir yolculuğun yolcusu olmak sadece. Nereden buluyoruz bu kadar düşünecek şeyi bilmiyorum. Bilmek için değil de, düşünmek için düşünmek de bir yolculuk meselesi aslında. Yolculuğuna yol çizmeye kalkanların, düşündüklerinin sadece düşünmek için olduğunu bilmeleri ne gariptir. Sonunda yolculuk yorgunluk, düşünce de bir düşten ibaret oldu.

Neresinden baksa bir anlam çıkartabilir aslında. Bildiklerinden değil, düşündüklerinden bu böyle. Hiçbir şey, üzerinde düşünülmeden anlamlı olmaz ya. Peki neden her şey üzerine düşündükçe bu kadar anlamsızlaştı?

Çünkü bilmek ilerlemek gibidir derdi. Bildiklerinin bilemediklerinden az olduğunu bilip, bununla avunabilirdi. Böylece aldığı yol da, alacağı yoldan az gibiydi. Yolculuğuna yol çizmek için bilmesi gerektiğine inanırdı. Böylelikle yolculuğu boyunca hep yol çizdi kendine. Yolcu olduğunu bile unutmuştu artık.

Sonunda yoruldu. Artık düşündükleri ona bir düş, yolculuğu ise bir yorgunluk gibi geliyordu sadece.

4 yorum:

bilge dedi ki...

bu yol bitecek değil mi? yolculuk bitecek? bitecek bitecek, elbet, bitmeli.

düşler hep gerçek olsun!

ellerine sağlık.

nomen dedi ki...

Diğer yazılarınızdan çok farklı bir üslup sezdim; çok sevdim.

Yolda olmak,yol almak,yola gelmek,yoldan çıkmak,yola düşmek,yolu kaybetmek,yollu olmak,yolsuz olmak...Yol bir imge evreni; ne güzel bir yerden dalmışsınız içine. Yol bozuk olabilir, ancak yolculuk bakidir alter ego. Yolun, yolculuğun yordukları, genelde en fazla yol alanlar değil midir? Hem molalar da yolculuğa dahil!

Yolunuz açık olsun.

alter ego dedi ki...

Teşekkürler bilgecim senin de eline sağlık.

nomen,
Yol almak konusunda çekincelerim var aslında. Her şey aynı; ya yollar hep aynı yerlerden geçiyor, ya da biz hep bildiğimiz yerden gitmek istiyoruz. Bir yere varmalı. Teşekkürler katkınız için.

negatif dedi ki...

yoruluyorsa gidiyordur. bir de bütün anlamlar varamamakta gizli sanki. varmakta bir şey yok.