düş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
düş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Aralık 2011 Perşembe

bir yol-culuk hikayesi

Neresinden baksa bir yolculuk. Bir yolun değil, bir yolculuğun yolcusu olmak sadece. Nereden buluyoruz bu kadar düşünecek şeyi bilmiyorum. Bilmek için değil de, düşünmek için düşünmek de bir yolculuk meselesi aslında. Yolculuğuna yol çizmeye kalkanların, düşündüklerinin sadece düşünmek için olduğunu bilmeleri ne gariptir. Sonunda yolculuk yorgunluk, düşünce de bir düşten ibaret oldu.

Neresinden baksa bir anlam çıkartabilir aslında. Bildiklerinden değil, düşündüklerinden bu böyle. Hiçbir şey, üzerinde düşünülmeden anlamlı olmaz ya. Peki neden her şey üzerine düşündükçe bu kadar anlamsızlaştı?

Çünkü bilmek ilerlemek gibidir derdi. Bildiklerinin bilemediklerinden az olduğunu bilip, bununla avunabilirdi. Böylece aldığı yol da, alacağı yoldan az gibiydi. Yolculuğuna yol çizmek için bilmesi gerektiğine inanırdı. Böylelikle yolculuğu boyunca hep yol çizdi kendine. Yolcu olduğunu bile unutmuştu artık.

Sonunda yoruldu. Artık düşündükleri ona bir düş, yolculuğu ise bir yorgunluk gibi geliyordu sadece.

22 Ağustos 2011 Pazartesi

rüyalar kayıp giderler

sabah olmuş ve gözlerini açmıştı. tatlı bir his ve tebessüm duydu uyanır uyanmaz. rüya görmüştü çünkü. ne gördüğü üzerine düşünmeye aman vermeden bir anda adeta ışık hızıyla zihni gelip beyninin köşe bucak her tarafına hücum etmeye başladı. zihni beynine yüklendikçe içindeki taptaze olan o tatlı his bir anda yerini iç sıkıntısına bıraktı. mutluluk hormonu sanki onun vücudundan salgılanmamış, sanki rüya gibi kendisine misafir olmuşcasına vücudundan hızla çekiliyordu. çok uğraşdı, didindi, muhafaza etmeye çalıştı. rüyasını anımsamak ve aynı hisleri tekrar hissetmek için çabaladı. ama külçe gibi ağır olan bilinci demir atmıştı bir kere artık onu oradan kaldırmaya kudreti yetemezdi. kabullenmişti, rüyasında ne gördüğü hakkında en ufak bir fikri yoktu. sadece duyumsadığı bir tatlı his kırıntısı bırakmıştı onda ve o da hızla kendisini terk edip anlılar arasına karışmıştı bile. o korkunç, o kasvetli anılarının içine karışıp orada yok olup gitmişti bile.